Çevresel Göstergeler
Çevresel Göstergeler
6.5 Kıyı ve Deniz Sularındaki Besin Maddeleri

Tipi: Durum

Tanımı: Mevcut besin yoğunlukları ve zamansal eğilimlerdeki coğrafi değişimleri göstermektedir. 

Önem: Azot ve fosfor zenginliği, dibe çöken organik maddelerin miktarını arttıran plankton alglerinin aşırı büyümesinden başlayarak, istenmeyen bir etkiler zinciriyle sonuçlanabilir. Bu etkiler, artan sedimentasyon ve kopepodlar tarafından daha az hayvan yenmesine neden olan, tür kompozisyonundaki ve derin denizlere ait besin ağının işlevindeki (örneğin geniş diyatomlar yerine küçük kamçılıların gelişimi) değişiklikler nedeniyle artabilir. Bunun sonucunda oksijen tüketiminde meydana gelen artış, katmanlaşmış su kütlesi olan bölgelerde, oksijen azalmasına, toplum yapısında değişikliklere ve bentik faunanın ölümüne neden olur. Ötrofikasyon, alg çoğalması riskini de arttırır. Bazıları, bentik faunanın, vahşi ve kafesli balıkların ya da insanları zehirleyen kabuklu deniz ürünlerinin ölümüne neden olan zararlı türlerden oluşmaktadır. N/P oranı, birincil fitoplankton üretiminin potansiyel azot ya da fosfor sınırlaması hakkında bilgi sunar. Kentsel bölgelerden, sanayi ve tarım alanlarından denize taşınan/deşarj edilen geniş çapta azot ve fosfor girişi, ötrofikasyona neden olabilir.

Değerlendirme:

Çevre, Şehircilik ve iklim Değişikliği Bakanlığı Laboratuvar, Ölçüm ve İzleme Dairesi Başkanlığınca “Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme Çalışması” TÜBİTAK-MAM’ın koordinasyonunda yürütülmektedir. Bu kapsamda Akdeniz, Ege Denizi, Marmara Denizi ve Karadeniz’de izleme çalışmaları ile denizlerimizin kalite ve kirlilik durumları çeşitli göstergelerle ortaya konulmaktadır.

Denizlerde kirlilik ve kalite değerlendirmeleri su yönetimi birimi (SYB) bazlı yapılmaktadır. Su Yönetim Birimleri veya diğer bir deyişle Kıyı Su Kütleleri yüzey sularının önemli özelliklerle –fiziksel, hidromorfolojik, ekolojik ve baskıların analizi ile- ayrıştırılmış bir yüzey suyu bölümünü tanımlar. Su Çerçeve Direktifi kapsamında ele alınan en küçük yönetim birimleridir.

Besin elementleri yüzey dağılımlarında yüzey çözünmüş inorganik azot (ÇIN), silikat (Si), nitrit-nitrat azotu (Nox) ve toplam fosfor (TP) konsantrasyonları değerlendirilmiştir[i].

Akdeniz kıyı sularında PO4 ve TP değerleri, karasal baskıların belirgin olduğu İskenderun, Mersin ve Fethiye Körfezlerinde görece yüksektir. En yüksek değerler kış mevsiminde nehir girdilerin (Asi, Ceyhan, Seyhan, Göksu nehir suları) girdilerinin beslediği SYB yüzey sularında ölçülmüştür. Kış 2022 dönemi TP değerleri diğer yıllara göre neredeyse tüm kıyılarda görece yüksek ölçülmüştür, özellikle Fethiye İç Körfez en yüksek TP değerine sahiptir. Yaz sonu (Ağustos) döneminde ise akarsudebilerinin mevsimsel azalmasıyla SYB’lerin yüzey suyu fosfat ve TP ortalamaları azalmış ve karasal baskının zayıf olduğu deniz alanlarda benzer ortalama değerler elde edilmiştir. Akarsu girdisine bağlı olarak Akdeniz Bölgesinde İskenderun Körfezi bölgesinden Marmaris Körfezine doğru (doğu-batı yönlü) gidildikçe çözünmüş inorganik azot toplamı (DIN) alansal dağılımı ve SYB ortalamaları azalan eğilim göstermiştir. Antalya Körfezi ve Finike Bölgesi kıyı ve açık deniz sularında DIN derişimi değerleri yaz ve kış dönemlerinde doğu Akdeniz genel özelliklerine yakındır. Mevsimsel olarak kış döneminde debisi artan nehirler ve yağışların etkisiyle girdilerden etkilen kıyısal deniz alanlarında NOx derişimi kış döneminde belirgin artış göstermiştir.  (Grafik 67).

GRAFİK 67- AKDENİZ YÜZEY SUYU BESİN ELEMENTLERİ 2014-2022 KARŞILAŞTIRILMASI

Kaynak:  ÇŞİDB-ÇEDİDGM ve TÜBİTAK-MAM (2022). Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme Programı (2020-2022). (Akdeniz Sonuç Raporu, 2022), 2022, Gebze-Kocaeli

Ege Denizinde kış döneminde SYB’lerin büyük kısmında NOx değerleri 0,1 µM üzerindedir, ancak İzmir İç Körfez’inde (EGE10) NOx değeri 3,26 µM ve NH4-N konsantrasyonu 22,51 µM’dir. Bu durum İzmir İç Körfezi’ndeki kentsel, endüstriyel ve deniz trafiği gibi baskıların yüksek olması ile debisi düşük derelerden taşınan kirlilik girdileri kaynaklı olduğu düşünülmektedir (Grafik 68).

 

GRAFİK 68- EGE DENİZİ YÜZEY SUYU BESİN ELEMENTLERİ 2014-2022 KARŞILAŞTIRILMASI

Kaynak:ÇŞİDB-ÇEDİDGM ve TÜBİTAK-MAM (2022). Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme Programı (2020-2022). (Ege Denizi Sonuç Raporu, 2022), 2022, Gebze-Kocaeli.

 

Karadeniz’de 2014-2022 yılları arasında en yüksek çözünmüş inorganik azot (nitrat+nitrit+amonyak) değerler kış mevsiminde artan yağışlarla debileri yükselen nehir girdilerinin (Sakarya, Filyos, Kızılırmak ve Yeşilırmak) beslediği SYB yüzey sularında ölçülmüştür. Yaz döneminde en düşük oran, PO43--P ve TP konsantrasyonlarının genelde yüksek ölçüldüğü TRKSK1 istasyonunda ve Yeşilırmak Nehri etkisindeki TRK39 istasyonunda tespit edilmiştir (Grafik 69).

GRAFİK 69- KARADENİZ YÜZEY SUYU BESİN ELEMENTLERİ 2014-2022 KARŞILAŞTIRILMASI

Kaynak: ÇŞİDB-ÇEDİDGM ve TÜBİTAK-MAM (2020). Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme Programı (2020-2022). (Karadeniz Sonuç Raporu, 2022), 2022, Gebze-Kocaeli.

 

Marmara Denizi’nde fosforlu bileşikler her mevsimde MAR04 (Bandırma Körfezi) en yüksek seviyede ölçülmüş olup sanayi ve evsel baskıların sürekli varlığını işaret eder. Bunun dışında Susurluk etkisindeki bölgelerde (MRM01-02- 03- 21) yüksek fosforlu bileşikler görülmüştür. Çözünmüş İnorganik Azot (nitrat+nitrit+amonyak) ise, İstanbul ve İzmit Körfezi’ni temsil eden SYB’lerin, Gemlik Körfezi (MRM18, MRM19_1), Susurluk Nehri kıyısı (MRM01) SYB’lerde yüksek konsantrasyonlarda ölçülmüştür (Grafik 70).

GRAFİK 70- MARMARA DENİZİ YÜZEY SUYU BESİN ELEMENTLERİ 2014-2022 KARŞILAŞTIRILMASI

Kaynak: ÇŞİDB-ÇEDİDGM ve TÜBİTAK-MAM (2020). Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme Programı (2020-2022). (Marmara Denizi Sonuç Raporu, 2022), 2022, Gebze-Kocaeli.

 


[i] Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü, Laboratuvar Ölçüm ve İzleme Dairesi Başkanlığı ve TÜBİTAK-MAM (2022). Bütünleşik Kirlilik İzleme Projesi (2020-2022)