Tipi: Durum
Tanımı: Erozyon, toprağın su, rüzgar, yerçekimi gibi etkilerle bulunduğu doğal ortamından taşınmasıdır. Erozyon doğal bir olay olmakla birlikte, arazinin doğal yapısının bozulması neticesinde su, rüzgar, yerçekimi gibi etkilerle şiddetlenmektedir. Ülke topraklarının tamamına yakınında çeşitli erozyon tipleri görülmekle birlikte en yaygın olanı su erozyonudur. Bu gösterge tarım, orman ve mera alanlarında meydana gelen erozyonun şiddetleri ile birlikte gösterilmesidir.
Birimi: hektar, %
Önem: Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafi konum, iklim, topoğrafya ve toprak şartları, ülkemizin arazi toprak bozulmasına ve kuraklığa karşı hassasiyetini artırmaktadır.
Değerlendirme:
Gösterge, erozyona maruz kalan alanları ve derecelerini ifade eden bir durum göstergesidir. Türkiye, içinde bulunduğu coğrafi konum, iklim, topoğrafya, jeolojik yapı ve toprak özellikleri gibi karakteristik özellikleri değerlendirildiğinde toprak erozyonu yoğun olarak meydana gelmekte ve bu da çeşitli çevresel sorunlara sebep olmaktadır. Meydana gelen su erozyonunun izlenmesi ve değerlendirilmesi gayesiyle Dinamik Erozyon Modeli ve İzleme Sistemi (DEMİS) yazılımı geliştirilerek yıllık ortalama toprak kayıpları ve erozyon şiddeti mekânsal olarak ana su havzası ve il bazında ortaya koyulmuştur.
Dinamik Erozyon Modeli ve İzleme Sistemi sonucu elde edilen verilere göre ülkemizde her yıl maksimum 642 milyon ton toprak su erozyonu sonucu yer değiştirmektedir; bu değer ortalama olarak hektarda yıllık 8,24 ton toprak miktarına karşılık gelmektedir. Su erozyonu şiddet sınıfları açısından değerlendirildiğinde, erozyonun ülke yüzölçümünün 60,28%’sinde çok hafif, 19,13% ’ünde hafif, 7,93% ’ünde orta, 5,97%’sinde şiddetli ve 6,7%’sinde çok şiddetli olduğu belirlenmiştir.
GRAFİK 102-SU EROZYONU ŞİDDET SINIFLARININ ULUSAL ÖLÇEKTE DAĞILIMI (%) (2023)
Arazi kullanımı açısından değerlendirdiğimizde ülkemizde yer değiştiren toprağın 38,71%’i tarım alanlarında, 4,17%’si orman alanlarında ve 53,66%’sı mera alanlarında meydana gelmektedir.[i]
GRAFİK 103-ARAZİ KULLANIM TÜRÜNE GÖRE SU EROZYONU DAĞILIMI (%) (2023)
Küresel ısınma ve iklim değişikliğine bağlı olarak kuraklığın ciddi bir arazi tahribatına neden olduğu bölgelerde rüzgâr erozyonunun etki alanı ve şiddeti giderek artmaktadır. Bu kapsamda ulusal ölçekte rüzgâr erozyonunun tahmin edilebilmesi için kapsamlı, dinamik ve güncellenebilir veri kümeleri toplanmış ve Yenilenmiş Rüzgâr Erozyonu Eşitliği kullanılarak Ulusal Dinamik Rüzgâr Erozyonu Modeli ve İzleme Sistemi (UDREMİS) oluşturulmuştur.
Türkiye ölçeğinde rüzgâr erozyonu sonucu taşınan toprak miktarı ve rüzgâr erozyonunun etkilediği alanlara ait sonuçlar ortaya koyulmuştur. Ulusal düzeyde yapılan mekânsal analizlere göre yaklaşık 13 milyon hektar alan rüzgâr erozyonuna karşı hassastır.
GRAFİK 104-RÜZGAR EROZYONUNUN ULUSAL ÖLÇEKTE ŞİDDET SINIFLARI DAĞILIMI (%) (2023)
Alansal olarak rüzgâr erozyonu potansiyeline sahip toplam alanın, 7.54%’ünde çok şiddetli, 5.11%’inde şiddetli, 13.31% orta, 11.34% hafif, 40.9% çok hafif şiddette rüzgâr erozyonu bulunmaktadır. Çok şiddetli rüzgâr erozyonuna en çok maruz kalan havzalar sırasıyla Dicle-Fırat, Kızılırmak ve Konya havzaları, en az alanlar ise sırasıyla Çoruh, Doğu Karadeniz ve Batı Karadeniz havzaları olduğu belirlenmiştir.
TABLO 17- SU VE RÜZGAR EROZYONUNUN GÖRÜLDÜĞÜ ALANLAR ve DERECELERİ
ERZ – EROZYON DERECELERİ |
ALAN(milyon ha) |
|
SU EROZYONU |
Çok Hafif |
387 |
Hafif |
123 |
|
Orta |
51 |
|
Şiddetli |
38 |
|
Çok Şiddetli |
43 |
|
RÜZGAR EROZYONU |
Hiç |
3,56 |
Çok Hafif |
6,78 |
|
Hafif |
1,99 |
|
Orta |
2,36 |
|
Şiddetli |
0,95 |
|
Çok Şiddetli |
1,49 |
Kaynak:, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü, 2023
HARİTA 7-TÜRKİYE SU EROZYONU HARİTASI, 2023
TABLO 18- TÜRKİYE ÇÖLLEŞME MODELİ KRİTER VE GÖSTERGELERİ
Kategori (Kriter) |
Değişken/Parametre/ Indeks/Gösterge Sayısı |
İklim |
10 |
Su |
3 |
Toprak |
10 |
Arazi Örtüsü ve Arazi Kullanımı |
2 |
Topoğrafya ve Jeomorfoloji |
6 |
Sosyo-ekonomi |
7 |
Yönetim |
10 |
Toplam Kriter |
48 |
HARİTA 8 - TÜRKİYE ÇÖLLEŞME HASSASİYET HARİTASI
Kaynak: Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü, 2023
Genel bir değerlendirme yapıldığında; Türkiye’deki çölleşme/arazi tahribatı konusunda en önemli çalışmalardan biri olan Çölleşme Hassasiyet Haritasına göre, Türkiye’nin 22,5%’i yüksek çölleşme hassasiyetine sahipken, 50,9%’u orta ve 18%’ i zayıf düzeyde çölleşme hassasiyetindedir. Türkiye arazisinin 8.6%’sı diğer alanlar sınıfını (1750 m ve üzeri ‘Buzul ve Kalıcı Kar’, ‘Kayalık’, ve ‘Seyrek Bitki Alanları’ ) oluşturur.
Türkiye Çölleşme Modeli’nde belirlenen ulusal ölçekteki çölleşme kriter ve göstergeleri doğrultusunda oluşturulan Türkiye Çölleşme Hassasiyet Haritası’ nda çölleşme hassasiyetinin yüzde dağılımları havzalara göre ayrıntılı bir şekilde belirlenmiştir. Türkiye büyük hidrolojik havzaları dikkate alındığında, Aras, Batı Karadeniz, Konya Kapalı, Marmara ve Meriç-Ergene havzaları dışındaki tüm akarsu havzası alanlarının en az 15%’ ine karşılık gelen bölümü Orta-yüksek çölleşme hassasiyet birleşim grubuna girmektedir. Arazisinin en az 15%’ lik bölümünde Yüksek-düşük düzeyde çölleşme hassasiyetinin olduğu öngörülen havzalar şunlardır: Akarçay, Burdur, Büyük Menderes, Doğu Akdeniz, Doğu Karadeniz, Fırat-Dicle, Konya Kapalı, Kızılırmak, Küçük Menderes, Sakarya ve Seyhan. Yüzde oranları daha düşük olmasına karşın, tüm akarsu havzaları içerisinde arazisinin en az 5%’ inde Yüksek-orta düzeyde çölleşme hassasiyeti, sadece Akarçay, Burdur, Doğu Akdeniz, Doğu Karadeniz, Fırat-Dicle, Konya Kapalı, Kızılırmak, Sakarya ve Seyhan havzalarında belirlenmiştir.
Türkiye Çölleşme Modeli projesi, bütüncül ve disiplinler arası bir yaklaşımla Orta Asya, Afrika ve Akdeniz ülkelerine yayılmayı hedeflemektedir[ii]
[i] Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü, 2023
[ii] Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü, 2023