Tipi: Durum
Tanımı: Çevresel durumun en önemli göstergelerinden birisi çözünmüş oksijen miktarıdır.
Önem:Ekosistem sağlığı açısından ara ve dip sularda çözünmüş oksijen seviyelerinin 4-5 mg/L seviyelerinde olduğu bilinir. Oksijenin alt sularda giderek azalması (derin dip sularda ve körfez içleri alt/dip sularda) canlı hayatın son bulaması ve hidrojen sülfür oluşumu tehdidini giderek arttırmaktadır.
Değerlendirme:
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Laboratuvar, Ölçüm ve İzleme Dairesi Başkanlığınca “Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme Programı” TÜBİTAK-MAM’ın koordinasyonunda yürütülmektedir. Bu kapsamda Akdeniz, Ege Denizi, Marmara Denizi ve Karadeniz’de izleme çalışmaları ile denizlerimizin kalite ve kirlilik durumları çeşitli göstergelerle ortaya konulmaktadır.
Akdeniz’de kış döneminde Akdeniz’in tuzlu yüzey suyu konsantrasyon değerleri 7.5-8.5 mg/L aralığında değişim göstermiştir. Yaz döneminde yüzey sularının ısınması ve tuzluluk seviyelerinin yükselmesiyle çözünmüş oksijen değerleri azalmış 6.05 -6.85 mg/L arasında değişim göstermiştir (Grafik 71).
Ege Denizi ÇO değerleri kış döneminde 5.0-8.9 mg/L, yaz döneminde ise ÇO 5,1 – 7,9 mg/L aralığında değişmiş olup ortalama değeri 6.3 mg/L ‘dir. 200 m derinlik üzerindeki derinlik değerler 5,0-7,0 mg/L aralığındadır. 200 m derinlik altındaki değerler 5,3-6,8 mg/L aralığındadır. İzmir İç Körfezi’nde en düşük dip ÇO oksijen değeri 2023 yılı yaz döneminde ölçülmüştür. Bu değerler Ege Denizi için ÇO’nun ötrofikasyon açısından risk teşkil etmediğini vurgulamakla birlikte, özellikle besin maddeleri ve klorofil üretimi açısından riskli SYB’lerin, özellikle de riskli körfezlerin dip oksijen dağılımlarının ve bunların zamansal değişimlerinin dikkatle izlenmesi önerilmektedir (Grafik 72).
Karadeniz’de yüzeyden yaklaşık 70 m derinliğe kadar oldukça değişken olan ÇO (5-10 mg/L) bu tabakadan (oksiklin) (14.5 derinlik altında sigma-t) sonra azalmaya başlamıştır. Kış karışımlarının etkisi ile yaklaşık 50-70 metrelik çözünmüş oksijen profili homojen bir dağılım göstermiştir. Termoklin tabakasının gözlemlendiği yaz ölçümlerinde genellikle floresans maksimum derinliklerinde çözünmüş oksijenin de maksimum seviyede olduğu ölçülmüştür. 14.5-15.5 sigma-t (yoğunluk) değerlerinde (Oksiklin- Nitriklin) “tükenmeye başlayan ÇO, 16.2 sigma-t’de (130m derinlik üzerinde) tamamen tükenmiştir. Bu değerler Karadeniz’in genel oksijen özelliklerini yansıtmaktadır (Grafik 73).
Marmara Denizi’nin batı kısmı Akdeniz sularının etkisinde olduğundan bu bölgenin alt tabaka ÇO değerleri diğer bölgelerin ara tabaka ve alt sularında görece daha yüksek değerlere sahiptir. Ancak, körfez bölgelerinin ara tabaka ve dip suları (derinlik 100 m altında) ile özellikle kuzey deniz istasyonlarının (derinlik 200 m üzerinde) dip ve yer yer ara tabaka sularında her zaman 1 mg/L altında çözünmüş oksijen değerine ulaşılmıştır. Bu değerler, yer yer 0.5 mg/L altındaki seviyelerine kadar inebilmektedir. Oksijenin azalmasında en büyük etken Marmara Denizi’nin yayılı, endüstriyel ve kentsel baskıya maruz kalmasıdır (Grafik 74).
GRAFİK71- AKDENİZ DENİZİ 2023 YILI ÇÖZÜNMÜŞ OKSİJEN DEĞERLERİ BÖLGESEL DAĞILIMI
GRAFİK 72- EGE DENİZİ 2023 YILI KIŞ VE YAZ DÖNEMİ ÇÖZÜNMÜŞ OKSIJEN PROFİLLERİ
GRAFİK 73- KARADENİZ 2023 YILI KIŞ VE YAZ DÖNEMİ ÇÖZÜNMÜŞ OKSIJEN PROFİLLERİ
GRAFİK 74- MARMARA DENİZİ 2023 YILI KIŞ, ILKBAHAR VE YAZ DÖNEMİ ÇÖZÜNMÜŞ OKSIJEN PROFİLLERİ
Kaynak: ÇŞİDB-ÇEDİDGM ve TÜBİTAK-MAM (2023). Bütünleşik Kirlilik İzleme Programı (2014-2023). (Akdeniz, Ege Denizi, Karadeniz ve Marmara Denizi Sonuç Raporu, 2023), Gebze-Kocaeli.